V1root-*r   V1root-maz                       as soon as

Evden çıkar çıkmaz onu karşımda gördüm.
Beni görür görmez kaçtı.
Mesajjı alır almaz geldim.
Onunla konuşmaya başlar başlamaz kavga ediyoruz.
Annemle konuşmaya başlar başlamaz kavga etmeye başlıyoruz.
Ali (nom.) (onu) görür görmez ona aşık oldu.
Mezun olur olmaz Fransa’ya geri döneceğim
Eve gelir gelmez kavga etmeye başladık.
O gelir gelmez kavga etmeye başladık.
Üstümü değiştirir değiştirmez oraya geliyorum.
(BİZ / BEN / O) Eve döner dönmez seni arayacağız.
İstanbul'a gelir gelmez bir sürü arkadaş edindi.
İstanbul'a gelir gelmez Türkçe öğrenmeye başladım.
Eve gider gitmez onu arayacağim.
Beni görür görmez yolunu değiştirdi.

Bitirir bitirmez kitabı sana vereceğim.
İstanbula gelir gelmez seni arayacağım.
Bilet bulur bulmaz Almanyaya gideceğiz
Kapı çalar çalmaz uyandım.
Haber alır almaz sana mesaj atarım.
Eve döner dönmez seni ararım.
Türkiyeye gelir gelmez bir çok sorun çıktı.
Onun adresini öğrenir öğrenmez sana haber veririm.
Ödevin biter bitmez televizyon izleyebilirsin
Ödevini bitirir bitirmez televizyon izleyebilirsin
Geldiğinizi haber verir vermez yemeği yapmaya başlarım.
(onu) Görür görmez ondan gıcık kaptım
Çocukken yaz gelir gelmez denize giderdik.
Bir insanın yalan söylediğini anlayınca ister istemez o insandan soğuyorum.
‎ister istemez : inevitably



Mesajjı alır almaz geldim.

Mektubu okur okumaz cevaplayacağım.

Ali hastalanır hastalanmaz doktora gittik.