Bana verdiğin kitap- güzel.
The book that you gave me is good.
Bana verdiğin kitab-ı sattım.
I sold the book that you gave me.
Bana verdiğin kitab-a bakmadım.
I didn't look at the book that you gave me.
Bana verdiğin kitap-ta para buldum.
I found money in the book that you gave me.
Dinlediğimiz şarkı çok iyiydi.
The song that we listened to was very good.
Dinlediğimiz şarkı-yı sev-din mi?
Did you like the song that we listened
Dinlediğimiz şarkı-dan nefret ettim.
I hated the song that we listened.
Dinlediğimiz şarkı-ya bayıl-dım.
I liked (fainted) the song that we listened.
Okuduğum kitap iyi-ydi
The book that I read was good.
İzlediğiniz bir filmi Türkçe anlatın!
Talk (tell) in Turkish about a film that you watched .
Alacağım bilgisayar-ı kullanabilirsin.
I will give you the computer that I will buy.
Alacağımız bilgisayar-ı kullanabilirsin.
We will give you the computer that we will buy.
İstediğin televizyon-u al-amam, çok pahalı.
I cannot buy the TV that you want, it is very expensive.
Aradığımız kitap kitapçıda yoktu.
Aradığımız kitabı bul-amadı-k.
Oturduğumuz ev çok eski.
Kaldıkları evde banyo yok.
İçtiğimiz çay berbattı.
İzlediğimiz film çok güzeldi.
İzlediğimiz film çok güzel, gel!
Gittikleri kafe çok güzel.
Buldukları kedi çok tatlı.
Gidecekleri pazar nerede?
Kullandığım cep telefonu çok eski.
Yapacağımız yemeği çok seveceksin.
Bineceğin otobüs şu.
Oturduğumuz ev çok küçük.
Yaptığım yemeği kimse sevmedi.
Sattığınız bilgisayar bozuk çıktı.
Kazanacağım parayla yeni bir araba alacağım.
Taşınacağım evin mutfağı yok.
Bana verdiğin kitabı okudum.
Try to translate the sentences below and check your self
There is something that i want to ask you.
Sana sormak istediğim bir şey var.
The school that i worked before was better.
Daha önce çalıştığım okul daha iyiydi.
Is there anything that you (pl.) want to tell me?
Bana söylemek istediğiniz bir şey var mı?
It was raining a lot on the day i came to Ankara.
Ankara'ya geldiğim gün çok yağmur yağıyordu.
What is the thing that you drink?
İç-tiğin şey ne?
Bring back the books that you (pl) took.
Aldığınız kitapları geri getir-in!.
Have you eaten the cake that I baked?
Yap-tığ-ım kek-i ye-din mi?
The game that we played yesterday was fun.
Dün oynadığımız oyun eğlenceliydi.