(hiç) kimse: nobody; anybody
Kimseye bir şey söyleme!
Don’t say anything to anyone!
(hiç)bir yer: nowhere; anywhere
Bu yaz hiçbir yere gitmedik.
We haven’t gone anywhere this summer.
(hiç)bir şey: nothing; anything
Sabahtan beri hiçbir şey yemedim.
I haven’t eaten anything since the morning.
herkes: everybody
Herkes geldi mi?
Did everybody come?
her yer: everywhere
Her yere baktım. Yok, bulamıyorum!
I have checked everywhere. No, I can’t find it!
her şey: everything
Her şeyi gördüm, bana yalan söyleme!
I saw everything, don’t lie to me!
bir şey: something
Bir şey istiyor musun?
Do you want something
bir yer: somewhere
Kadıköy’de bir yerdeydik.
We were somewhere in Kadıköy.
biri (=birisi): someone
Dün biri geldi, seni sordu.
Somebody came and asked about you yesterday.
-i ara: call; look for
Ahmet’i aradın mı?
Didn’t you call Ahmet?
dA: also, too, as well, either
Bugün Ahmet de gelmedi.
Ahmet didn’t come today either.
açık: open; on
Işıklar açıktı.
The lights were on.
-i kapat-: to close; turn off
Üşüyünce pencereyi kapattık.
We closed the window when we were cold.
yağmur yağ-: rain
Sabah çok yağmur yağdı.
It rained a lot in the morning.
-i anla-: understand
Anladın mı?
Did(do) you understand?
yaşa-: live
Türkiye’de mi (yoksa) Almanya’da mı yaşıyorsunuz?
Do you live in Turkey or in Germany?
başla-: start
Ders altı buçukta başlıyor.
The class starts at six thirty.
-a başla-: start
Daha derse başlamadınız mı?
Haven’t you started the class yet?
-i hatırla-: remember
Hatırlıyor musun?
Do you remember?
-a yalan söyle-: lie
Bana bir daha yalan söyleme!
Don’t lie to me ever again!
-i özle-: miss (because of the absence of somebody/something)
Çok özledim, ne zaman geleceksin?
I miss(ed) (you) a lot, when will you come?
spor yap-: do sports
Haftada kaç gün spor yapıyorsun?
How many days a week do you do sports?