sözlük: dictionary
Sözlüğün yok mu?
Don’t you have a dictionary?

gün: day
Bugün dışarı çıkmayacağım /çıkmıycam/.
I will not go out today.

… günü: on … (day)
Çarşamba günü dersim var.
I have class on Wednesday.

akşam: evening, night
Bu akşam buluşmayacağız /buluşmıycaz/.
We will not meet tonight.

gece: night (after midnight)
Dün gece hiç uyuyamadım.
I couldn’t sleep at all last night.

dün: yesterday
Dün niye gelmedin?
Why didn’t you come yesterday?

geçen: last
Geçen hafta İzmir’deydim.
I was in İzmir last week.

kesin: certain, sure
Belki buluşuruz ama kesin değil.
Maybe we’ll meet but it’s not certain.

kesinlikle: certainly, definitely
Bu filmi kesinlikle izlemelisin!
You should definitely watch this movie!

hemen: right away, immediately
Bir saniye, hemen geliyorum!
Just a second, I am coming right away!

birazdan: in a minute, soon
Tamam, birazdan görüşürüz!
Ok, see you in a minute

yakında: soon
Yakında Almanya’ya döneceğim.
I will go back to Germany soon.

-a geç kal-: be late for
Bir daha derse geç kalma!
Don’t be late for the class ever again!

sigara iç-: smoke
Burada sigara içmeyin!
Don’t smoke here!

-i seyret-: watch
Ne seyrediyorsun?
What are you watching?

yürü-: walk
Artık yürüyemem, yoruldum!
I can’t walk anymore, I got tired!

-i iste-: want
Şarap içmek istemiyorum. Bira var mı?
I don’t want to drink wine. Is there any beer?

: hungry
Çok açım!
I am starving!

acık-tım: I am(got) hungry
doy-dum: I am(got) full
susa-dım: I am(got) thirsty
üşü-düm: I am(got) cold
yorul-dum: I am(got) tired
-dan bık-tım: I am(got) fed up with
uyku-m geldi: I started to feel sleepy
geç kal-dım, özür dilerim!: I am late, I am sorry!