konuş-: speak
Derste İngilizce konuşmayın!
Don’t speak English in the class!
-la konuş-: talk to
Dersten önce Ayşe’yle konuşmalıyım.
I should talk to Ayşe before the class.
-i dinle- listen to
Öğretmeni dikkatli dinlemelisiniz.
You should listen to the teacher carefully.
-i it-: push
Arabayı itebilir misin?
Can you push the car?
-i çek-: pull; take (photos, videos)
Müzede fotoğraf çekmek yasak!
It’s forbidden to take photos in the museum!
-i al-: take; buy
Bu kalemi alabilirsin.
You can take this pen.
-i sat-: to sell
Evi satacaklar.
They will sell the house.
gel-: come
Yediden önce gelebilir misiniz?
Can you come before seven?
git-: go
Vapurla Kadıköy’e gideceğiz.
We will go to Kadıköy by ferry.
-i oku-: read; study
Gazete okuyor musun?
Do you read newspapers?
-i yaz-: write
Yazın!
Write it down!